Perşembe, Mayıs 07, 2009

Sucuk mu, yumurta mı?

Pınar Sucuk'un Kadir Çöpdemir'li yeni reklamını görmüşsünüzdür. Baba Kadir Çöpdemir'in özenle hazırladığı sucuklu yumurtayı bekleyen oğlu, kendinden önce babasının davrandığını görünce sloganı patlatıyor: "Pınar sucuk, babadan oğula kalamayan sucuk!"

Çekim gayet hoş, mesaj sıcak, Kadir Çöpdemir'in bıyığı da güzel düşünülmüş bir "baba"lık sembolü olmuş.

Lakin unutulan veya es geçilen bir nokta var ki bence reklamın amacını bir miktar kaydırıyor: Baba ekmeği doğal olarak yumurtanın sarısına bandırıyor. Sucuk olması gereken merkeze birden yumurta oturuveriyor. Ama bu bir yumurta reklamı değil ki!

Mesela baba, oğlu ondan sucuklu yumurta beklerken o da tüm tavada ne varsa yemiş olsa bu kadar dikkat çekmezdi. Hatta bandığı ekmeği bir eliyle ağzına atarken, diğer elinde de çatalda sucuk dilimi olabilirdi. Ama ekmeğin yumurtaya banılması, ürün açısından risk oluşturuyor, asıl olan Pınar Sucuk değil "yumurta" oluyor. Başka bir sucuk da olsa fark etmeyecek sanki.

***
Pınar'ın daha önce Mangal Sucuk için çektiği reklamlarda mesaj daha netti. Mangalda kızaran sucuklar, domates-biber gibi yan malzemelerle ekmeğin arasına konup afiyetle yeniliyordu. Sucuk merkezdeydi. Zira domates-biber, sucuk olmadan mangalda olmasa da olur.

Bu çelişki yönünden belki de bu reklamın yeniden çekilmesi veya montajlanması düşünülebilir!




Benzer eleştirilerin yer aldığı Patates Baskı köşesi:

GSMobile için kötü zamanlama!


Sen de takımın için birşey yap! Slogan bu...

Ne yapayım mesela? Telefonuna GSMobile kartı al, ondan konuş. Aylık 12 lira sabit ücretin bir kısmı ile, fotoğraf-video gibi içerikler için de Galatasaray para kazansın...

Tamam güzel de, bu ürünü piyasaya çıkarıp "sen de takımın için birşey yap!" demenin hiç zamanı değil ki!

Takımın gidişatı çok kötü, ne ligde ne de Şampiyonlar Ligi'nden devşirmeyle geldiği Uefa kupasında hiçbir varlık gösterememiş, üstüne bir de Fenerbahçe ile Ali Sami Yen'de 0-0 berabere kalıp, kavga ettiler. Bir sürü kırmızı kart görüp cezalar yediler. Takımın hocası Skibbe gitti, yerine eski kaptanı Bülent Korkmaz'ı büyük umutlarla getirdiler ama, adamcağız daha takımın başında 10 maç oynattı, alınan kötü sonuçlarla istifa etme noktasına geldi.


Şimdi siz, sunduğunuz ürünün temsil ettiği takım bu haldeyken bunu hedef kitlenize nasıl dersiniz: Sen de takımın için birşey yap!

"Takımım benim için ne yaptı?" diye sormaz mı taraftar?

Bu ürünün lansmanı için çok yanlış bir zaman seçmişler malesef. Ancak yeni sezonun başında, hocası ve belki yeni flaş oyuncularıyla tazelenmiş bir Galatasaray'la yeniden duyurulması gerekir. Yoksa arada kaynar gider, başarıya ulaşamaz!