Cumartesi, Haziran 04, 2011

haşema mayo mudur?



Yer Altunizade kavşağı (İstanbul). Yazın geldiği anlaşılıyor. Kimi yerde Ay-Yıldız, kimi yerde Zeki, Kom reklamları çıkarken buraya da Haşema markası reklamını vermiş. Muhafazakar ve denize bu kıyafetle girmek isteyen hanımlar için ürün yapıyorlar. Konunun bu yanı ayrıdır da, slogan hiç olmuş mu şimdi?


"mayo haşema'dır"


grafik uygulamanız zayıf, yoldan geçen şoförler o yazıyı okuyamaz. renkleri çok soluk kalmış dikkat çekmiyor. Şimdi, hem çok iddialı bir sloganınız var, hem de çok iddiasız ve sönük bir ilanınız. Nasıl olacak bu iş?

Pazar, Mayıs 29, 2011

budur!


Arçelik işini bir çırpıda halletmiş. Mesaj direkt ve oldukça yalın halde verilmiş. Dışarıda yürüyorsunuz, gördüğünüz mesaj ne kadar netse, o kadar kolay aklınızda kalır. Arçelik formülü biliyor!

Cuma, Mayıs 20, 2011

Vodafone Turkcell'e karşı




Vodafone ile Turkcell yeni kampanyalarında birbirlerini kopyalamışlar. İkisi de bir anayasadan bahsediyor. Müşterilerimiz kaliteli hizmet alsınlar, hizmet kalitesinin de çıtası belli olsun, sonradan farklı uygulamalara gidilmesin diye, bunları şimdiden söyleyerek kendilerini müşterilerine karşı yükümlü hale getiriyorlar.

Bu kampanyaların böyle üstüste gelmesinden hemen sonra Vodafone Turkcell'e bir dava açtı. 'Kampanyamız kopyalanıyor' diye. Biz 2 senedir müşteri memnuniyeti kapsamında geniş bir kampanya yürütüyorduk, bu anayasa da bunun bir parçasıydı. Turkcell durduk yerde bizim fikrimizi kopyaladı. Ne yalan söyliyim, eski bir Turkcell kullanıcısı olarak zihnimdekilerin tam tersi görüntüler var reklamlarda. Mesela biri diyor ki; bana haber verseler, daha ucuz tarifeden konuşacakmışım. Ama haberim yok. Öbürü de; kalan dakikalarımı haber verseler paketimi aşmazdım diyor. Normal şeyler bunlar, zaten olması gerekenler. Büyük hizmetler değil. Yıllarca Turkcell piyasanın kralıyım diye istediği gibi at koşturdu. İstediği fiyatı tarifeyi uyguladı. Şimdi böyle abonelerini düşünüyormuş gibi yapması komik oluyor. Ayrıca Vodafone'u kopyalaması da ayrı bir hata.





Pazartesi, Ocak 31, 2011

Bülent Arınç mizahçılara karşı

Son yapılan kanun değişikliğiyle, bazı içki yasağı şekilleri ortaya çıkmıştı. Mesela kır düğünlerinde, sergi açılışlarında içki servisi yapılamayacak artık. Bir de geçenlerde, bir alkollü içki firmasının sponsor olduğu etkinlikte 24 yaş sınırı uygulanmış, bunun altındakiler mekana alınmamıştı. Bu gelişmeler gündemdeyken Bülent Arınç'tan bir görüş geldi: "Hayat içki ve seksten ibaret değil!" Şüphesiz öyle, ama bu cümle, bu iki şeyin önemsiz olduğu anlamına da geldiği için, toplumun bir tarafının desteklediği bu yasakların, diğer taraf insanları tarafından pek hoş karşılanmadığı gerçeğini de ortaya çıkarıyor.

Derken mizahçılar hemen topa girdiler ve ilk darbe Cem Yılmaz'dan geldi. Uzun zaman ara verdiği sahne gösterilerinde, siyasi esprilere pek bulaşmadığı halde, sanırım konuya iştahı kabardı ve güzel bir karşılık verdi: "İyi ama herşey seksle başlar, içinizde mitoz bölünme ile doğan var mı?"

Bunun üstüne bir de bu haftaki Uykusuz'un kapağında, her macerasında seks olan Otisabi vardı. Otisabi, Bülent Arınç'ın sözünü dinlemiş ve 'yerli yersiz seksi' bırakmıştı. Yılmaz Aslantürk ve Uykusuz dergisi de cevabını vermiş oldu.



Asıl diyeceğim şudur: Kanun değişiklikleri, birtakım ayarlamalar, yasaklar, sınırlamalar, özgürlük kavgaları, iktidarda bulunmak, muhalif olmak, eleştirmek.. Hepsi ayrı birer tartışma konusu, tek tek hiçbirini ele almayacağım burada.. Tek merakım, Bülent Arınç'ın bu esprilere karşı takındığı tavır. Bunlardan biriyle karşılaştığında veya bir arkadaşı bahsettiğinde kahkalarla güldüğünü duysam çok sevineceğim. Ama bunları hiç hoş bulmayıp, bir de söyleniyor, kızıyorsa politikanın sıkıcı ve insanları, olayları görmede empati kuramayan adamların elinde olduğunu düşünmeye devam edeceğim.